Dost nedir, kime dost
denir? Arap bilmezdi bunları, böyle konular konuşmazdı benimle asla. O kendi
dünyasına ya seni almıştır ya da almamıştır, başka türlüsü yoktu hiçbir zaman.
Beni hayatına aldın ya Arap; kıymetini bildim mi? Hayır!
Kaç dostun vardı, kaç
kişi için ne bedeller ödedin. Biz senin için ne yaptık, ne yapabildik. Sen
giderken bile yanında olmadık. Peki ne içindi seni yalnız gönderişim; ölüme.
Bir kızdı, evet lanet olası bir basitlik anımdı. Lanet okuma derdin şimdi olsan
ama yoksun ya; lanet olmasında ne olsun artık.
Arap; sen gittin ya,
ben mutlu olurum sanma. Eksiktim sanırdım, asıl sensiz eksikmişim. Beni hayata
tutunduran senmişsin de bilememişim. Hiçbir zaman mutlu hissetmedim kendimi, bu
vakitten sonra hiçbir duygu hissetmez bu hain dostunun yüreği.
Mezarına bile gelmeye
tutmuyor yüzüm, ne olur kızma bana. Biliyorum sen ağaç dikmemi isterdin ama
nasıl yüreğim el versin; acını hissetmedikçe yapabilirim sanırdım, şimdi
biliyorum ki yapamam Arap, yapamam.
Kimden hesabını
sorayım, intikamını kimden alayım; bunu da yapamam. Sen olsan yapardın, sözünü
tutardın ama ben korkağım; hiç söylemedin ama biliyordun, ben korkağın tekiyim;
ne öcünü alabilirim ne de seni unutabilirim; arafta ezik biri olur kalırım, hep
olduğum gibi.
Keşke seninle
konuşmalarımızda biraz sussaydım da sen konuşsaydın. Anlatsaydın hayatını,
içindekileri. Seni biraz olsun tanısaydım. Ne geçmişini bildim, ne hislerini.
Bir dost bilmez mi bu dediklerimi, bir dost nasıl olurda tanımaz dost dediğini.
Ben böyle biriyim işte, Arap. Hayatta hep kaybeden olmuş, ezik, korkak biri.
Ama anlıyorum şimdi; kaybetmek buymuş meğer.
Elveda Arap, elveda
gerçek dost. Bu korkağı unutma, beni oradan da korursun biliyorum, ben seni
koruyamadım be Arap.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder