Baharlar süslenmiş, duygusallığımız ilk ayazıyla döktü; ne var ne yok çiçeklerimizi. Erken dedim dinlemedi, erkende değildi hani; bir nevi yanılma isteğiydi. Gözlerimizi yumduk bu kez bile bile daldık, acıya.
Unutmuştuk duygularımızın gelgitlerini; iyi geldi hani, yaşıyoruzu bir kez daha teyit ettik. Gerekli miydi bunca yıkım, ne denli gerekliydi bu yanılmışlık havası. Üç maymunun üçünü de tiksindirdi ahmaklığımız. Olmak istedik işte; yanılan, kırılan ve ahmak görüntümüz nasıldır hatırlamak istedik.
Ufak bir sızı kaldı, olmazsa da olmazdı. Hala arasıra-taze henüz- sızlar hafif bir sevgili esintisinde, Umut yok mu; var elbette ya, biliriz onu da susturmayı; susturmadık mı çok defa.
Ya farklı olsun isteği? Hep farklıdır, hep farklı bir yan vardır. Tam farklı olsaydı işte o vakit bambaşka bir mevsimde açardık çiçeklerimizi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder