Translate

Bumerang - Yazarkafe

21 Mart 2010 Pazar

??


   Ne garip;bir zamanlar-ki daha geçtiğimiz aylardı-peşinden koşup,bir gülüşü için soytarılıklar yaptığım,biraz daha yakın olabilmek için kaç sinema bileti aldığım,kaç kez kahve içebilme ümidiyle asla yapmam dediklerimi yaptığım,ve bir kez olsun "canım" demesi için canımı bile vermeyi düşlediğim,ondan başkası yok dediğim kızla,aynı evde aynı kanepe de oturuyoruz ve de konuşmuyoruz.
   Nedendir bilmiyorum;eskisi gibi onunla saatlerce konuşmak,kokusunu hissettiğimde içimde kıpırtılarını dizginleyemediklerimin başımı döndüren afyon etkisi,ellerimin kadife teninde gezinmesiyle-anlamlandıramadığım-bilip bilmediğim tüm hazları yaşatan ve beni en iyi yazardan bile daha iyi yazar kılan ilhamiyeti,ağzının rutubetli kokusunun cennet bahçelerine benzettiğim,içime daha bir almak için içine girme isteklerim;yok artık.
   Şimdi bir kaç metrekarelik küçük bir oda da birbirimize nefeslerimizden daha yakınken bile birbirimize kayıtsız kalmalarımız,tenlerimizin sürekli temasına rağmen içimizde az biraz dahi şehvet hissedemiyor oluşlarımız,bazı geceler mekanik sevişmelerimizi saymaksak birliktelik öncesi düşlerimizden bile renksiz bir hayatı ne zaman yaşamaya başladık ve nasıl oldu da bu noktaya gelebildik.
   Birbirinimizin teninin ısısına dahi katlanamıyor,yatağın en uzak notasına çekiliyoruz ama hala aynı yatakta uyumakda ısrar ediyor,hala aynı evde yaşamayı sürdürüp,bitmiş bir öyküye en güzel sonu yazamaya çabalıyoruz
   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder