Translate

Bumerang - Yazarkafe

23 Mart 2010 Salı

poliben


   Anlamak ne mümkün...

   Bazen kendimle konuşurken yakalıyorum,kendimi.Kendime;"neden yalnızsın" diyorum ve cevap gecikmiyor;"bunu ben nerden bilebilirim,yalnızım işte.Bunu benimle olmasını istediğim ama beni istemeyenlere sor" diyorum."peki,daha evvelden yanında olanları neden kaybettin,onca isim hayatına girdi ve çıktı neden biriyle kalamadın,biri seninle kalmadı"diyorum ve kendimi en hassas yerimden yakaladığıma eminim,"yine mi aynı hikaye,ne zaman anlayacaksın;yaşanması gerekiyordu,yaşandı ve de bitti yada bittiler"sanırım tatmin edecek bu cevap beni ama henüz bu kadar erken pes etmeye niyetim yok,kendime zafer tattırmaya niyetli değilim:"sen ne zaman ezber felsefenin ardından çıkıp,kendinle yüzleşecek cesareti göstereceksin" "seninle mi yüzleşicem" "hayır asıl kendinle,yani yalnız olan ama yalnızlık kelimesinin kullanım alanlarının hepsinden dem vurup,ilk anlamını asla görmek istemeyen senle" diyen yanım,bu geceye iyi hazırlanmış anlaşılan."beylik laflar bunlar,bırak laf ebeliğini de,sen neden benimle uğraşıyorsun onu söyle;sakın senin derdinde yalnızlık olmasın?sen neden yalnızsın,farkında mısın,sadece benimle yani kendinle konuşuyorsun" diyorum ve de iyi bir noktaya temas ettim anlaşılan da benim anlamadığım,hangisinin yalnız olduğu ve de her ikisi de yalnızlıkdan bu kadar bahsederken neden üzerlerine alınmak yerine diğerimi suçluyorlar.
   "bak sen,şimdi de zeytinyağı misali üste çıkmaya mı çalışıyorsun,peki böyle de oynayabiliriz.Benim bu gece kaçmaya hiç niyetim yok,ya sen?" "burdayım" diyorum ama anlaşılan bu gece uzun olacak."sen ne yaptın bugüne dek;yalnızlığından kurtulmak için ve kaç kişiyi çıkardın hayatından bu güne dek?" "sayı mı istiyorsun,yoksa neden mi?" "sayılarla işim yok benim,biliyorsun.Gerçi sayamayacağın kadar çoklar ama sen sebeplerinden bahset" dedim ama sanırım roller karıştı,az evvel suçlayanken;şimdi suçlu oluyorum bakalım,suçluyken da suçlayan olabilecek miyim. "öncelikle,gidenlerin hepsinin gönderilmesinin nedenlerini benden iyi biliyorsun çünkü gönderen sendin,ayrıca sayıları aklında tutsaydın şuan bu kadar pişkin konuşamaz,hatta belki de ağır depresyon altında olurdun" "saçma!" sesim yüksek mi çıktı? "ne o;kızdın mı,yoksa yakalanmanın sancısı mı.Ne oldu o soğukkanlılığına?" "seninle konuşulmayacağını biliyordum" sanırım havlu atıyorum, "işte;sen hep böyle kaçtığın için yalnızsın yani yalnızız.sen böyle kalmaya devam ettikçe yalnız kalacaksın,yalnız kalıcaz.bir kez olsun nedenlerini düşün,düşün ki kurtul şu illetten,kurtar bizi" uzlaşıyor muyum kendimle,yoksa bu gelecek fırtınanın habercisi mi? "bunca zamandır düşündüğüm,düşündüğümüz için bu haldeyiz ve de burda.etrafına bak ya da aynaya.ama gördüklerini sakın yorumlama"
   Ne demek istedim ben şimdi?İyi de niye cevap vermiyorum diğer kendime,hadi cevap versem ya bana.Neden susuyorum,yoksa dediklerim doğru mu,yenildim mi bu akşam kendime.Hem nerdeyiz ki biz,ne demek etrafına bak yada aynaya,ne görücem ki?
   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder