Translate

Bumerang - Yazarkafe

17 Eylül 2010 Cuma

şehrin kokuları mırıldanıyor

   Hangi mevsim denizin rengi daha güzel olur?

   Hiç bir vakit, hiç kimsenin, hiç bir şekilde aklından geçmeyen biriyken; kulağım çınladığında: "beni kim andı" diye aklımdan geçirirken seni anımsarım. "hoşçakal" bir daha görmeyeceğin birinin ardından söylenecek söz değil biliyorum; ama türkçem eksik, anadilimi ise daha doğmadan almışlar benden. Seni anlatmak için hangi cümle varsa, benim dilime yabancı.
   Seni inkar eden her vakit, saatlerde seni zikreder. Duygularımı toplayıp sana geliyordum; "vakti değil" dediler, durdum vaktimi bekliyorum. Seni beklemeyi yaşlılıktan düşüyorum; hala bir kaç on yaş daha gencim.
   Bir ezgi mırıldanıyorum; sözlerini bilmiyorum, ama ne zaman seni gördüğüm yerden geçsem, birden başlıyorum. Sen kokuyor diye seviyorum bu şehri. Taş döşeli sokaklarında gezerken ellerin ellerimde sanki, dilimde senin mırıltın, burnumda senin şehir kokun. Denize bakıyorum, seyretmek değil benim ki, hissetmek ve bir türlü karar veremiyorum; denizin rengi hangi mevsim daha güzel

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder