Translate

Bumerang - Yazarkafe

18 Ekim 2010 Pazartesi

yağmurun kaleminden pencereye damlayanlar

   Gri bir gökyüzü, pencere kenarında ki masasında; elinde kahve, gözlerini bilgisayarının ekranına odaklamış ve penceresi dışındaki yağmurun sesini dinlerken parmaklarına hükmeden yanlızlığını yazan bir adam. İlhamın eksildiği noktada kafasını fazla hareket ettirmesine gerek kalmadan, pencereden dışarıya; denize gri  bir sükunet veren, kimilerine göre iç karartan bir manzaradan kendi geçmişine dönebilen, sancılı bir kişilik. Bir müziğin odayı kaplayan ama çoğu kez bilinç altını tetiklemekten başka görevi olmayan uysal bir melodi, yağmurun toprağı kokutan taze havasını soluma umuduyla yarı açık bir pencereden içeri dolan şehrin kaotik uğultusu ve kokmayan bir beton içinden umuda merhem aramak adına; yazmak.
   Varlığıyla geçmişte iz bırakmış ya da yazılanlarda aranan ama hala ulaşılamamış bir sevgilinin hayaliyle, kahve içmek her tarafı cam bir odada ya da bir deniz kenarı bir çay evinde. Sevgilinin susmalarında yağmuru, yağmur aralarında sevgiliyi dinleyebilmenin huzuru. Şiddetlenen yağmurda gök gürlemelerini beklemek; sevgilinin ürkek bedenine sığınak olabilmek adına.
   Yağmurda yapılabilecek en iyi şey olduğundan yazmak; yazmanın en iyi zamanının; herkesin evinde oturmak zorunda olduğu ve dışarda akan bir hayata rağmen eve kapanmak zorunda bırakan yalnızlığa örtü olan, yağmurlu zamanlar...

4 yorum:

  1. yağmur üzerine ne yazılırsa yazılsın severim :)pencere kenarında elimde ince belli cam bardağım çayımı yudumlarken yağmuru seyrediyorum ...

    YanıtlaSil
  2. Gök gürültüsünün olmadığı yağmur,pasif duygular
    içeren hikayeler doğurur.havada çarpışan bulutlar,yüreğimizde çarpışan duygulara taraf olurlar,kızılderililerin dediği gibi ulu manitunun öfkesi gibidir gök gürültüsü.

    YanıtlaSil
  3. elinde çay, camdan dışarıyı izlerken ufukta yıldırımların dansını izlemek ve ulu manitunun öfkesini beklemek bir kaç saniye gecikmeyle...

    YanıtlaSil
  4. Çocukluğumda korkardım yağmur zamanlarındaki gökgürültülerinden ve çakan şimşeklerden... sonradan nedense sever oldum, huzur bulur oldum. Çok güzeldir sevgiliyle beraber yağmur altında aynı şemsiye altında yürümek ya da yağmur zamanlarında pencere önünde yağmuru izlemek, sıcacık bir çay içmek...

    YanıtlaSil