Translate

Bumerang - Yazarkafe

27 Ocak 2011 Perşembe

bir kelime vardı

   Lal olmuş dilin kepaze şarkıları, öfke yığınlarını ateşe veren iyimserliğin çığlıkları, yüreğin özlemle imtihanı, gözlerin konuşmak zorundalığında sulanması ama ağlayamaması; susmak yani anlayacağın, konuşmak isterken ve hatta bağırmak ve belki bağıra çağıra "seni seviyorum " diye sokakları inlet(eme)mek... olmuyor işte; yine sustum.
   Meyhanecinin dertkeşlere dert satan olmakta ki hüzünbazlığı, mey bekleyen serkeşin; "meyhaneci köpürtme birayı, bira içicez köpük değil, bira koy bira!!" saçmalığı, kulaklarında ki uğultuyla yarışan ve bağırdığının farkında olmayan adamın;"dostum" dediği ama ayıldığında sevmediğini hatırlayacağı karşısındaki diğer bağırana karısından bahsetmesindeki gereksizlikten daha gereksizdi; meyhanede ki tek ayık olan olmak... ama sarhoş olamıyordum.
   Anlatacak ne çok şey vardı susuyordum, suskunluğum belli olmasın diye ne çok saçmalıyordum. Gözlerim tenine değdiğinde; tenim yanıyordu, gözlerin gözlerime denk geldiğinde buz kesiyordum. Bir kelime vardı; tüm konuşmalarıma başlangıç ve ben onu unutmuştum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder