Translate

Bumerang - Yazarkafe

20 Ocak 2010 Çarşamba

Migren

Burda durulmaz artık...Zaman gitme vaktini geçeli hayli olmuşken,Nietzsche ye inat bir umut ikliminde demlenmekle zaman geçirme çabalarına sığınmak zayıflıkmış.Sesini duyar gibiyim-bana söylemiyorsun,ben sadece kulak misafiriyim herhangi biriyle herhangi bir sohbetine- "sen zaten hep eziktin,sen hiç erkek gibi duramadın ki" derken sesin içimde titriyor ve kaç kez daha kendimi öldüreceğim gecelerimin fitilini ateşliyorum;oysa sen hiç böyle konuşmazdın ya da bana hiç bir zaman cümle kurmadın,birinci tekil şahıs olarak.Sen bilmezken beni,ben senin her ayrıntını izliyorum,senin bile bilmediklerini yazıyorum;sana...

En kof ceviz gibi bende kırılmak istiyorum,ama kırmaya hevesli zihinleri asla kendime çekemedim;özellikle ve de yalnızca seni...

Ardımda bıraktığım-mecburi bir gereksinimle-söylediğim her yalan da sen vardın,ve yanında ben ve de mutluyduk.Sığınmak isterken sana,tüm limanlarını ateşe vermekle meşgulmüşüm oysa.

Paralel evrenlere inanmazsın bilirim-yalan söylüyorum yine;neye inandığını hiç bilmedim- ama seninle inandım;cennet de burda,cehennem de!

Adına ne denirse densin,her şarkı da diller de olsa da ben tatmadığım duygumu sende bilirim.

Kağıt üzerinde kelimelerim,masa üstünde kağıtlarım eksikken;masaya dayanmış dirseklerimin acısında sana yazmak geliyor içimden ama ben başlangıç cümlesini dahi yazamıyorum.Bir giriş cümlesi kafi seni sayfalarca yazmama ama gelmiyor aklıma tek bir kelime bile...

Yani ben seni,sen başkalarını düşünürmüşüz,de ben hala inatla-Nietzsche duysa suratıma tükürürdü kalın bıyıklarının ardından- sana yazabilmeyi umut ediyorum;okuma ihtimalin differansiyel denklemlerle dahi hesaplanamayacak bir imkansızlıkta olmasına rağmen...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder