Translate

Bumerang - Yazarkafe

16 Haziran 2010 Çarşamba

akşam gezintisi

   Sadece yürümek istiyordum,sıcak ve yapışkan bir akşamdı.Neresinden bakarsan bak,yalnız yürümek zorunda olmanın zavallılığına inat mutlu görünme çabamla daha bir acınası halde;denize değil de yola bakarak yürüyordum.Üstelik beni yalnız bırakmasını istediklerimi ekememiş onlarıda beynimde,hatıralarımda taşıyordum.
   Ayaklarım yanıyor,kıyafetlerimse adeta vücuduma entegre olmuşlar,üstüne üstlük yol boyu mutlu çiftler,çocuklarıyla aileler-hani özenmek değil benim ki,sadece bir farklılığın eksiltiliği-çekirdek çitleyenler,bisiklet sürenler.
   NE İŞİM VAR BURDA.
   Eve dönme kararı almadan ev yoluna sapmış ayaklarım.Arka yolları hızlı adımlarla,sanki arkamdakilerden kurtulma hıncıyla,tüketiyorum.Nefesim kesildi kesilecek,bayılcak gibi hissediyorum ama bayılma ihtimalimin olmadığından eminim.
   Nihayet evdeyim,nihayet yalnızlığımın yalnızlık tanımına örnek oluşturmadığı-ben öyle düşünme taraftarıyım-sığınağımdayım.Hemen bir ılık duş-girmeden evvel çayı ateşe koyuyorum-televizyonun karşısına geçip,haber kanallarını geziyorum,bide belgesel kanallarını.Cep telefonumdan-hep aynı kişiye- bir iki mesaj atıyorum ki hepsi ortalama altı gündelik cümlelerle kurulu,"an" edebiyatı.
   Nihayet beklediğim an;kitabımı elime alıp,saatleri kaybetmek.Belki beni yaşama mecbur kılan tek neden.Okuyorum;gözlerim iflas edene dek,okuyorum;boyun kaslarım şiddetle kasılıp kramp emareleri gösterene dek.
   Ve hatıralar mağlubu zihni;iflas eden vücudumla yatağa taşınma hamlesi.Kendi kokularım eşliğinde beklenen uykuya yalvaran dudak mırıltılarıyla,bilincin yitmesi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder