Translate

Bumerang - Yazarkafe

11 Aralık 2010 Cumartesi

genlerin getirdiği

   "bana bunları söyleyecek son kişi sensin farkında mısın?"
   "ne dememi bekliyorsun yani;'haklısın' kızım sana destek oluyorum dememi mi?"
   "neden olmasın? sonuçta aynı noktadayız anne farkında mısın? eğer ben hata yapıyorsam seninki benimkiyle karşılaştırılmaz bile"
   "kes sesini, aynı şey değil"
   "öyle mi dersin? istersen birine soralım ha ne dersin? mesela babama? ne o! yoksa dövecek misin, hadi yap bunu da yap"
  "beni zorlama! aynı olmadığını biliyorsun; benim ki çok farklı"
  "hadi ama anne; kandırabildiğin o minik kızın büyüdü. gerçi o zamanlarda da senin kendinden genç erkeklerle babamkine benzer şeyler yapmanızı kabullenemezdim ya; şimdi neler hissettiğimi sen düşün"
   "bu bir intikam mı yani; yoksa bu saçmalığın sorumlusu benim aşkım mı?"
   "aşk mı? lütfen anne kirletme o kelimeyi!"
   "aşk seninki mi hanım efendi ha! baban yaşında ki ve üstelik danışmanın olan hocanla aynı evde kalmak; bu mu aşk? farkını söyliyim hanım efendi; benim ingiltere de değilde burda bu aşkı yaşatmaya çalışmam"
   "vay be! senin ağzından dinleyince bir aktivistin,sosyal baskılara meydan okuyan idealizmi gibi okunuyor. bırak anne bu eski 'çiçek çocukları' ayaklarını. ben sana nasıl göründüğünü söyliyim; babamı aldatıyorsun hem de kızının sevgilisi olabilecek erkeklerle. ve düpedüz cahil çocuklarla. ben en azından babamla yaşıt olsada entellektüel birikimi olan biriyleyim; sence toplum kime 'haklı' der?"
   "bunları senden duyduğuma inanamıyorum. git ne halin varsa gör; ama pişman olacaksın, bunu unutma çünkü erkekler..."
   "erkekleri bana anlatma anne. pişman olmaya gelince; pişman olursan senin yaptığın gibi sübyanlara takılırım. böyle deniyordu di mi halk arasında?"
   "..."
   "hadi anne kendine iyi bak ve lütfen bir daha bana ahlak dersi vermeye kalkma. en azından ben birini aldatmıyorum"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder