Translate

Bumerang - Yazarkafe

3 Aralık 2010 Cuma

şüphelerim var

   Söz nereye kadar taşınmalı, nerde son bulmalı?
   Herkeste farklıyken AŞK, neden biten tüm hikayelerde ortak senaryoda farklı olduğumuz sanrısından başka bir şey değildir. Ayrılıklar aynıdır, başlangıçlarda; isimler değişirken yaşananlar nasıl aynı olabilir?

   Susuz kalabilir insan bir kaç gün, aç kalabilir bir kaç hafta belki; ya aşksızlığın direnci kaç zamandır? Neden iki kişi acırken bir diğerine daha çok zarar vermeye çabalar, hangisinin daha çok canı yanar; ayrılanın mı terkedenin mi? Nasıl olurda birbirine diğer insan neslinden daha yakın durmayı arzularken iki kişi; bir noktadan sonra, ötekinin nefes alışından dahi acı çeker hale gelebilir, gelebilir mi?

   Bir "AŞK" ın ömrü ne kadardır ve ne kadar yas süresi vardır? İlk ne denli önemlidir, en değerlisi hangisidir; tecrübeyle paralel midir yoksa amatörlüğün zevki hiç birinde yok mudur?

   Bir başkasının avuntusu olmak mı kolaydır, yoksa ilk yaranın sancısı olmaya çabalamak mı gereklidir? Sonlu olmak zorunda mıdır, her şey?

   "AŞK" ın turnusol kağıdında neden birinin rengi diğerinden daha koyu olur; eşitlik olmayabilir belki ama denklikte mi yoktur? Kim önce vazgeçerse mi kazanır yoksa kaybeden mi vazgeçmek zorundadır?

   Ne avutabilir yarası kanamalı olanı; başka bir beden mi yoksa daha evvelden özürlü bırakılmış bir yüreğin tesellisi mi? Kaç ayrılıktan sonra bağışık bir dem elde edilebilir yürekte?
   ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder