Translate

Bumerang - Yazarkafe

2 Ağustos 2010 Pazartesi

telaş

   Kağıt ve kalem arasındaki boşlukta en mahrem yalnızlıklarım.

   Yazabiliyorsam; gamzelerini, sevişmelerimiz sonrasında yüzüne yayılan masum bir günahın rehavetini doyasıya izleyebiliyorum, odanın aralık kalmış kapısından sızan ışık da renklerini takip edebiliyorum, sana "sevdiğimi" söyleyebiliyorum ve bana söylemen için seni itirafa zorlayabiliyorum, gözlerini gözlerime kenetliyor doyasıya seni soluyabiliyorum, sabah birlikte uyanabiliyor ve gece sana iyi geceler demedikçe gecem iyi olmuyor, olmayacak bir yakınlıkta durabiliyorum sana bir nefes kadar mesela, isminin baş harfler çok geçsin diye yazılarımda uzatabiliyorum dilediğimce ve de gizleyebiliyorum kimse görmesin diye, umutlarım kağıtlarda oluyor sen okuyorsun sanıyorum aksini ise düşünmüyorum bile...

   Sen okuyorsan; anlam kazanıyor yalnızlıklarımdan damlayan mürekkep izleri, kağıtlar en güzel beyazını kaybettiklerine üzülmüyor aksine seviniyorlar ve gururlular, yazma çabasında her kelimenin üzerinde oyalanmalar bir ritüel oluyor belki bir dua ya da mistik bir yakarış, daha bir umut kalıyor bana; bir sonrakilerini yazabilme adına, senin izlerinin ardı sıra dolanıyorum satırlarda belki gözlerine denk gelir gözlerimiz buluşur sanıyorum, içim bir çocuk telaşında...

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder