Translate

Bumerang - Yazarkafe

24 Nisan 2010 Cumartesi

cafe hayalhane


Aşk;tarifsiz duyguların soyut bırakılmış hali...

   İki masa ilerde gözleri gözlerime her temas edişinde-ki,ben bakıyorum diye bakıyor olabilirsin,ya da sen baktığın için benim ki refleks hali- seni düşünmeye başladım,bizi.Onlarca taslak hazırladım;senin masana gelip seninle tanışmanın en kibar ve de en risksiz tanışmanın ilk cümlelerine dair.
   Yine gözlerimiz buluştu.Öyle sanıyorum ki şu son bakışında:"artık harekete geçmen gerekmiyor mu,beni mi bekliyorsun.Saçmalama ben senin masana gelemem,mümkün değil" diyorsun ama bence biraz daha beklemeliyiz.Neyi beklememiz gerektiğini bilmiyorum ama beklememiz gerektiğini hissediyorum.Doğru zaman şuan değil.
   Yanındaki arkadaşına-aslında karşında oturuyor,ve sırtı bana dönük- benden bahsettiğini hareketlerinden anlayabiliyorum,arkadaşının ürkek ve de belli etmemek için çabalayan,aşırı belli eden acemi hareketlerinden.İtiraf etmeliyim ki hoşuma gitmedi değil,senin de benimle ilgilenmen,benim farkımda olman güzel.
   Artık doğru zaman için vaktin daraldığını bende hissediyorum ama hazır değilim.Cümlelerim hazır-giriş,gelişme ve ilerleme ama sonuç yok-nefesim ve de kalp ritmim gerekli heyecan için senkronize halde-tabi sana doğru attığım her adımda,kontrolüm dışına çıkacaklarından,başlarına buyruk hareket edeceklerinden eminim- kuruyan ağzıma aldığım bir kaç damla suyu ağzımın içinde çevirip,olası bir ses çatlaması riskini bertaraf için gırtlağımı nemli tutyorum da hala ayağa kalkmış değilim.
   Hareketlerinden olağan dışı bir durum olduğu belli oluyor ki,heyecanlandığına bağlıyorum.
   Neden çantalarınızı elinize aldınız ki,yemeklerinizi de bitirmişsiniz.Yoksa gidiyor musunuz.Ama doğru zaman bu değil,hala oturmanız gerek,çok az daha...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder