Translate

Bumerang - Yazarkafe

4 Ağustos 2010 Çarşamba

iner gece, iner perde



   Dükkânlar kapanır başka mekanlar açılırdı, gecenin rengi ışıl ışıl neon lambalarla sağlanırdı. Yanıp sönen ve davetkâr lambalar. Aynı yerde aynı saatte diye sözleşmişlercesine müdavimleri akın ederdi, hafif eğilen başlarla gizli bir selamlaşma ile karşılanırlardı. Bir suçun ortaklarıydılar ama iğrençliklerinde bir gurur izi de vardı. Gözler gözlerle kesinlikle temastan kaçınırdı; bu birinci kuraldı. Nereye gidildiği ya da ne için gidildiği sorulmazdı, aslında çok fazla soru da sorulmazdı; bu da ikinci kuraldı. Kurallar çoktu ama üçüncü kural; ilk iki kuralın unutulmamasıydı.


   Bekârlar, orospular ve de bunlardan rant elde etme derdinde ki tekinsiz adamlardı akşamın şimdi ki sahipleri. Dönüşüm tamamdı. Herkes yerini almış, görevini bilmeyenler ayakaltından çekilmişti, ya da çekilmeyenleri kötü şeyler bekliyordu. Gece gizem demekti, giz ise cezbedicidiydi. Yerini almışlarla birlikte, artık gece başlayabilirdi; her zaman ki gibi her zamankinden farklı olma ihtimalinde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder