27 Ağustos 2010 Cuma
yarın mutlaka
Her gün evinin önünden geçerken;balkonuna bakıyorum, oradaki çiçeklere, pencerene. Çiçekleri sularken düşlüyorum seni, sabahın ilk saatinde; henüz güneş tam kavurmadan dünyayı, yanmasınlar diye suluyorsun ve konuşuyorsun onlarla. Seni izliyorum ama senin haberin yok benden.
Bazan akşam üzeri düşlüyorum seni, çamaşırları asıyorsun balkona, bembeyazlar; beyazlıklarından yansıyan akşam güneşi ile öyle güzelsin ki.
Bir keresindeki karşı bakkala seslenirken düşledim seni; nerdeyse ben koşacaktım, öyle kızdım ki seni duymadığı için, sağır herife.
Sabahları evden çıkarken görüyorum seni; kimseye bakmadan, başın önünde gidiyorsun ve her sabah "ne güzel kız" diyorum kendi kendime ama güzelliğinden çok daha öte sana hislerim ya sadece dilde tadı kalan kelimem o işte.
Her gece: "yarın sabah kesin" diyorum, ama konuşamıyorum seni görünce, ağzım kuruyor; bırak konuşmayı nefes dahi alamıyorum. Bir kez belki baksan bana, hani gözlerim gözlerine takılsa belki cesaret bulurum sanıyorum ama bakmıyorsun ve sen bakmadıkça daha bir aşık oluyorum sana...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder