Translate

Bumerang - Yazarkafe

12 Eylül 2010 Pazar

Arifeydi


   Gitmemi istediğin için gitmiyorum, daha önceden sen daha istemeden gitmiş olmam gerektiği için gidiyorum; yani kendime kızgınlığımdan gidiyorum, bu kendimi cezalandırma biçimim.
   Saçmaydı, tamamıyla saçma. Bayram sabahına uyanıp, güzel kıyafetlerle misafir beklemek, mahallenin çocukları kapımızı -beklediğimiz her hangi biri için umutlarımızı canlandırarak- çaldığında; telaşla kapıya koşup gülümsemek için senle kalmak saçmaydı. Ailem beni beklerken, aileme gitmeyip, seninle AİLECİK oynamak anlamsızdı, anlamsızın adı; ütopyaydı.
   Dün: "mutlaka bayram namazına gitmelisin" diyordun, bugünse sadece "git" diyorsun. Gidiyorum ama sen git dediğin için değil, ben gitmeyi hak ettiğim için gidiyorum. Aldığımız şekerlerden: "bayramdan önce olmaz" dediğini hatırlayarak,tatlarını dahi bakmadan gidiyorum, bayram da olmadı. Ne şekerlerin tadını bilicem, ne de seninle bir bayram sabahı nasıl olacağımızı. Gittim; hayaller, ütopyalar, tadına bakılmamış şekerler ve temiz kıyafetli mahallenin çocuklarının arasından geçerek...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder