aşkın evreleri

    AŞK; bir esarettir. Sen sen olmaz olursun artık. Vücudun seni dinlemez olurlar. Bir ihanettir aslında; kalbin senin için attığından fazla atmaya başlar başka biri için, ciğerlerin daha derin havayı solur olurlar; O'nu içine çekmek adına, miden bir farklı olur; ne istediğini ise sadece O bilir, ağzın kurur; O'nunla nemlenmeyi umut eder olur, gözbebeklerin kocaman olur; O'nu içine almak ister gibi.

   AŞK; bir bağımsızlıktır. Aklında ne varsa hepsi O'na dair olmaya başlar bir süre sonra. Sen neye odaklanmak istersen iste, beynin seni dinlemez de O'na koşmak ister. Ne karşı koymak ne de itaat etmek seni O'nun varlığı yanında ikinci olmandan kurtarabilir. Hayatın bambaşka oluverir O'nun varlığında,sen kaybolursun artık; biz olma isteği kalır geriye.

   AŞK; bir varoluş için yok olmaktır. Tümden sıyrılıverirsin hayattan; ne önce yaşadıkların önemlidir ne de O'ndan sonra O'nsuz bir yaşam. Başka bir renk kaplar tüm evreni; güneş farklı doğar ve doğduğundan daha farklı batar, yağmur sonrası; toprak değil de başka bir şey kokar olur, kar taneleri üşütmez olur;aksine döne döne daha bir yağsınlar istersin, ellerinin O'nun ellerinde ısınabilme umudunda; olanca üşümeler görmek ister.

   AŞK; yaşarken ölmektir. Bidiğin sonlu hayatı yine hatırlar olursun; hemen ulaşmak istersin sona, bitsin dersin; O yoksa içinde yaşayan ne varsa son bulsun diye, Kapkara bir hüzünle tanışıverirsin bir anda; hayat sadece siyah olur ve belki biraz gri, Güneş doğmasın istersin, çiçekler açmasın ve açanlarda solsun istersin, kalbin teklemeye başlar; seni cezalandırmak ister gibi, daha iyi nefes alabilmek için ağzını olanca açman gerekir yoksa ciğerlerin red eder içine almayı; O'nun kokusunu taşımayan havayı, gözbebeklerin ışıktan nefret etmeye başlar; kapalı kalsınlar ister gözkapaklarının, ellerin ve hatta tüm vücudun alev almışçasına yanıverirler...

   AŞK; hayata anlam katan ve kattıklarından fazlasını peşinden sürükleyen farklı bir şeydir...