Translate

Bumerang - Yazarkafe

15 Aralık 2010 Çarşamba

sana, bir sen daha yazdım

   Hiç tanımadığım birini; her şeyini bildiğin birine benzettiğin oldu mu hiç? "En sevdiğim gibi kokuyorsunuz" diyebildin mi şaşkın bakışları umursamayıp? Ellerini, saçlarını, son gün üzerindeki beyaz bluzu mesela, seninde asılı kalan kelimelerden herhangi birini ya da bir heyecan anında kontrolsüz çıkan bir saçma sesi; bulduğunu sandığın oldu mu bir başkasında?
   Kaybettin mi, gerçekten de kelimenin tam anlamıyla kaybettin mi birini? Hayatını oluşturan tüm anları yok saydın mı, geriye sarıp silmeyi başarabildin mi? Yaşamını inşa eden ne varsa en önemlisinden başlayıp ayıkladın mı geriye sadece boşluk kalmasını umursamadan?
   Soru işaretiyle belki anlam kazanır sanrısıyla, kelimelerden cümle yapmaya çabaladım ya da bir beyaz kağıda kustum içimdeki yalnızlığın safrasını, devrik olmasından diye "yazma" kurallarını her daim akılda tutarak anlatmaya çalıştım; içteki "sen" i, okumayacak "sana".
   Düşler gördüm bir sürü; uykusuzluklarımı sevdiğim. Bir evrenden ötekine geçtim; solucan deliklerinde "bizi" aradım. Şimdi ise kayboldum sanırım ya da kaybetmiştim de şu an anladım ...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder