Her ruh özgür kalmalı ya da özgürleştirecek bir başka ruha dokunmalı. Beden çürüyüp giderken geride mutlu anılar yeşermeli, bedenin gücü bittikçe ruhun zamanı başlamalı. Ruhunu hoyratça harcamış beden hep genç mi kalır, ölümsüz olabilir mi ölümlü olan.
Eline dokunmuş her tene tüm hayatını enjekte edip yok olan bir adam düşün. Sevememek üzere programlanmış bir beyin ve beynin ızdırabını düşle. En yakınından başlayan bir yok oluş haliyim, an be an kendini tüketen biriyim.
"uzak dur benden sevgili" diye yazdığım sevgiliden beri kaç beden söndürdüm yüreğimde. Her giden benden bir parça götürdükçe kendimi hafiflemiş hissettim. Özkütlesiz bir hayata askıntı kalakaldığımdan beri, yalnızlıklar doldurdum koynuma. Uzak iklimleri düşleyip asla gidememek üzerine hayatımı tasarlıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder