Translate

Bumerang - Yazarkafe

1 Ocak 2012 Pazar

yolun götürdükleri

   Çok uzak bir coğrafya da, farklı kültürde ve tanımadığın insanlarla dolu bir cafede yalnız yabancı olmak gibiyim. İçtiğim kahvenin tadı tanıdık gelsede, damaktaki bıraktığı zevk aynı değil; susmak zorunda kaldığın yalnızlığını kahveyle ıslatmak için aceleyle içiyorum fincandaki kahvemi. Bir dostla sohbetdaş olup bayat çayları yudumlamanın tadını dahi arar olabiliyormuş insan; şimdi felsefesinde kafa patlatmak zorunda kalıyorsun. Televizyondaki klip diğerlerinden hiç farklı değilmiş; uzun uzun ekrana bakmak zorunda kaldığında anlıyorsun.
   Kar yağıyor iki gündür; hani yağması ihtimalinin dahi içini ısıttığı ama nadir de olsa yağmayan kar burda hiçbir anlam ifade etmiyor. Ayaklarının altındaki seslerle arkadaşsın yollarda, birde yanından hızla geçen arabaların sesleri. Oturduğun mekan, yaşadığın evin her şey yabancı, her şeye yabancısın.
   Ömrünün kısa dönemlerinde buna benzer yalnızlıklar yaşadığını sansan da bu bambaşkaymış şimdi anlıyorsun ki bunu bile paylaşacak kimsen yok yanında. Sevdiğin herkes, hatta sevmek bile uzak hem de çok uzak şimdi.
   Seni bilmez kaldırım taşlarının sayılarını bilmek neye yararsa; o kadar işe yararsın bu aralar, buralarda...

1 yorum:

  1. vay sanına sayın seyirciler.. Stüdyoda etkileyici anlar.

    YanıtlaSil