Translate

Bumerang - Yazarkafe

19 Temmuz 2012 Perşembe

içsel

   İçimde büyüdükçe sancım da artıyor. Çıkmalı, çıkarmalı bir an evvel; büyümemeli. Takatim yok söküp atmaya, razı da değilim ben de kalmasına.
   Küçükken kurtulmalı, şimdi azken ve baş edilebiliyorken henüz. Bir süre sonra ya ben unutucam ya da etkisini daha zayıf olduğum ana dek büyütecek; gelişecek ve an olup beni içimden istila edip onun bir parçası olmaya zorlayacak; biliyorum ama takatim yok.
   Gidenin ardından; "gitme" cesareti olan ama kalmasını istemeyen, kaderkeş rolümü değiştirmek için takatim yok ama büyümemeli, çıkmalı bir an evvel.
   Bir küçük hamle yeter şu ana ama biraz daha büyüsünde istiyorum; çünkü yalnızlıklara takatim yok.
   Takatim yok; yok olmaya ne de yaşamaya. Yaşlanıyoruz ama yaşları biriktirerek, yaşayarak değil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder