Translate

Bumerang - Yazarkafe

4 Ağustos 2012 Cumartesi

tanrıyım; yalan

   Her yer zifiri karanlık, tek ışık kaynağı dahi yok fakat her şeyi, herkesi çok net görebiliyorum. İnsanlara bana bakıyor ama beni göremiyorlar, oysa çok yakınım onlara. Görüntüleri tersliğin yansıması gibi; onlar mı ayna görüntüsü yoksa ben miyim onları simetrik karşıtlıkta izleyen. Tek yönlü aynadan dışarıyı izler gibiyim.
   Konuşuyorlar; duymuyorum ama ne konuştuklarını biliyorum. Hepsinin bahsettiği konular beynimin içinde görüntüleniyor. Dudakları ısındıkça, kalpleri soğuyor. Çok konuşuyorlar. Konuştukça içleri boşalıyor.
   Onlar küçüldükçe ben büyüyorum. Konuşmalarını istiyorum; "konuşun çokça konuşun" diyorum, "diğerlerini inandırın" diye ustaca konuşsunlar diye emirler yağdırıyorum. Beceremeyenler de yok değil, yeni başlayanlarda var; knouştuklarından pişman olanlarda, zevk alıp daha da abartanlar bile var ki sonuncuları benim en sevdiklerim.
   Dudakları soğumasın diye kulaklarına fısıldıyorum ara sıra; ne de olsa en ustalarının bile ustası bendim hala benim. Renksiz hayatlarına gökkuşağı misali indiğim günden beri, benden es geçebilen bir tek kişi bile olmadı; olmayacak da.
   Onları ben yarattım, onlarda beni.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder