Translate

Bumerang - Yazarkafe

27 Ekim 2012 Cumartesi

yetmez mi?

   Ruhumu Azad Et...


   Her gece kabuslarımın misafirisin, her elimi attığım işin bereketsizliğindesin, tüm ilişkilerimin katilisin, mutsuzluğum sen; mutluluğumun katilisin, anılarımsın, "keşke" lerim, pişmanlıklarım da sensin...

   Yakınımda kim varsa, benimle beraber kaybeden olurken; benden kaçan bereketlerde yaşayabilirken, ben şu sonuca varıyorum. Seni Çok mu Üzdümde Bana Lanet ettin...

   Ben hiç mi üzülmedim, ben acı çekmedim mi ki senin ızdırabını ben yaşarken sen hayatını mutlulandırabiliyorsun. Benimleyken ettiğin tüm beddualar kulağımda; "sana beddua etme" demelerim de aklımda, hem de çınlamaları bağrışmalarımızın, ağlamaların, gözyaşlarının fizik kurallarına inat hızlı akışları; yanaklarından.
   Geri getirmek mümkün değil ama şu an mutlu değil misin? Şuan yaşadıklarının altyapısında ben yok muyum; hiç olmazsa da bunun için beni affetmen gerekmez miydi? "Bana ruhumu azad et" dediğinde ben de sana bunu söyleyebilmeliydim, diyemedim. Benim susmalarımda sanma ki mutluyum, susmalarımdan sanıyor musun ki ilişkilerimi değişmem; macera isteğimden.
   Beni sal, beni bir gecenin duasına kat, bir an iyi niyetle "seni affettim" de; çünkü ben seni affettim, kendimi affetmesem de.
   Öfkeni görür gibiyim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder