Translate

Bumerang - Yazarkafe

20 Mayıs 2013 Pazartesi

hayalkırıklığımoru

   Kısa yazabilmek adına yaşlandım; yaşamadan yaşlanmaktan yazamadım...

   Gecenin bu vaktinde tartışılacak ne vardı da, şimdi itler gibi titrek ve onlardan farklı olarak bavulumla sokak ortasında üşümekteyim. Hani hakkını vermeli; çık git demedi ama kal da demedi. Biz-lanet olası ben demeyi beceremedim, şizofren miyim ne?- sokağa düşecek çıkışı yaptık. Erkeklik bu ya; ceketimi alır giderim edebiyatı. Bizim kisi salaklığın erkeksi hali olsa gerek; ceket yerine bavulu alanından.
   Bu vakitte aranacak tek adam da bırakmadık ki hayatımız da. Adam mı vardı hayatımızda da biz mi sırtımızı  döndük yani. Ah ne olurdu şu filmlerde ki gibi çalınacak sıcak bir kapımız, kapıyı açacak bir gerçek dostumuz olsaydı. Yine keşkeler ve biz.
   S...m bu biz'i. Ya gerçekten kız haklı, abi kim bu "biz". Niye ben diyemiyorum, neden ben çoğul oluyorum her defasında. Şizofrenim ben, bu kesin. İyi işte ya, al sana bir sürü dost; tanıştırayım, kendin ve kendin ve yine kendin ve ötekin; yani biz.
   Geri de dönemem; erkeğiz ya. Bekle ki o arasın. Yok aramaz, eminim aramaz; burnum sürtsün diye değil, ararsan haksız sensini ben ona öğrettim diye aramayacak. Hangi tür salak kendine muhalif yaratır; mezar kazıcılar bile kendi çukurlarını başkasına kazdırır da kendi kazmaz.
   Sabahçı kahvesine mi gitsek. Ulan kaç kez gittin öyle yerlere, ha s...n enteli. Sen anca blues barları, opera salonlarını bilirsin; al sana opera. Şimdi şöyle çıtırdayarak yanan bir soba başında, bayatta olsa bi çay içmek vardı; ferdi tayfura bile razıydım hani. A....a ...mun hayatımıza bak.
   Tövbe yarabbi tövbe.
   Ha bir de tövben kaldı; ateizmden dem vurup kızları tavlayayım diye sonra g... sıkışınca; Allahım yardım et. Bir insanın bu kadar mı saygısı olmaz kendine.
   Hay senin .... Umudunu s.... Telefona bir mesaj geldi diye bu kadar mı umutlanır bir adam ya. İşte çaresizliğimin rengi budur; yüzündeyarımkalmışhayalkırıklığımoru...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder