Translate

Bumerang - Yazarkafe

6 Mayıs 2010 Perşembe

DevAm zorunLuluğu


   Öyle yorgun ve de isteksizim ki bu sabah-dün,ondan önceki ve daha öncekiler gibi- evden durağa giden kısa yol-ki ne hikmetse bizim evden durağa olan mesafenin üçte birini tırmanıp sonra bir müddet bayır aşağı gitmek gerekiyor- gözümde öyle büyüyor ki.Göz demişken;güneşin erken saatlerindeki açısı,gözlerini açmakya zorlanan benim tam da gözümün içine doğru "eve dön" der gibi eziyet ediyor.
   Yol üstündeki park da-bilirsin işte;benim bunalım parkım- şişman teyzeler yürüyüş yapıyorlar.Hiç anlamam doğrusu bu saatte kalkmak zorunda olmayanların yataktan çıkmasını.Biliyorum sen yine sağlıklı yaşam diyeceksin;tamam tamam öyle olsun da geç bir saattte sağlıklı yaşanmaz mı?
   Şimdi sıkış tepiş bir otobüste,pH değerleri 1 ile 7 arasında ter kokularının her nevisinden ortaya karışık yapmış bir havasızlık ortamında,duraklardaki beklemeleri saymazsak 20 dakika yol gitmek.Sonra bir başka otobüs ve yepyeni tenlerden yepyeni çürümüş insan kokusu.
   Anlamadığın bir derse girmenin anlamını sorgulayacağın blok derste bir buçuk saat.Sonra kahve molası ve dersin ikinci yarısına girmeyeceğim;biliyorum!
   İyisi mi,geri dönmek;evet evet sen dırdıra başla ama ben dönücem.
   Sahi ya sen dırdır edemezsin ki;çünkü sen gittiğinden beri ben tüm derslerden kaldım,kimseyle görüşmez oldum ve dolayısıyla ihtiyaçlarım için herhangi biriyle karşılaşma ihtimalim olmayan saatlerde şehre iniyorum-o saatlerde otobüste sadece şoför ve ben oluyoruz-ve de hemen eve geri dönüp kaldığım yerden sensizliğe devam ediyorum.
   Bugün neden farksız olsun ki;eve dönmeli ve pasiflora içip,senden kokunun kalmış olma ihtimali günden güne azalan kirli yatağıma geri dönmeliyim;ve de öyle yapıcam...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder