Translate

Bumerang - Yazarkafe

15 Temmuz 2010 Perşembe

aslı yok,kopya yaşamlarımın

   Yağmur yağıyordu,erkek ağlıyordu;kimse farketmez sanıyordu ya da kimse umrunda olmadan ve hatta "erkekler ağlamaz" a inat.
   Bir kadın,elinde şemsiye-ki hazırlıklı olan tek kişi- ve diğer eliyle ardından sürüklemeye çalıştığı çocuğundan çok,şemsiye ters dönmesin telaşında.
   Karşıya geçecek üç kız,birinde etek diğer ikisnde kot pantolon;yaşları 15-17 arası yada ben öyle zannediyorum ve aklıma Yaşar kemal geliyor;ne de güzel yazardı bu üç ıslak taptaze genç kızı.
   Yağmur yok aslında,hava alabildiğine sıcak.Mayışık bir temmuz akşamı,sokaklarda sevgilinin teninden dahi iğrendiren bir nem ve de iyot kokusu kadar çekilmez bir melankoli.
   Adam gülüyor,kadın çocuksuz;belki de çocuk istiyor,genç kızlar var ama elleri erkeklerin ellerinde ve erkeklerin gözleri...
   Hava sıcakda değil,belki de bir hırka giyilecek denli serin;tüylerim dikeliyor.Çay istiyorum,bana gelmeden soğuyor ve bayat;içindeki karbonatı hissediyorum o bile bayat.Karşımdaki masada emekli bir öğretmen-belki de öğretmen de değil yada emekli- elinde gazete,dehşet bir haberi okuyor olabilir yada sadece yalnız değilim imajı yaratmayı amaçlıyorda.
   Serin veya sıcak değil hava,yağmur da yok.Çay da içmiyorum.Öğretmen falan da yok,ne de kadın,kızlarsa çokdan gitti erkeklerin ardı sıra;yada erkekler kızların.Elinde gazete tutan bir ben varım.
   Gazete de yok oysa...
   Ardına kadar açık bırakılmış hücresinin kapısından çıkmaya korkan;melankoliğim...
   Cümlelerimi uzattıkça içi boşalıyor,kısaltsam anlatamıyorum kendimi;aslında kendimi de anlamıyorum
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder