4 Temmuz 2010 Pazar
Y
Öfkenin sessizliği kırmızısı;her sokak rengi,kimi "yasak diyor sana" kimi oralı bile değil.Bir cüzzamlı misalı iğreniyorlar,taşlarına temas eden adımlarımdan.
Pişmanlık lilası tavurlar seziyorum boş banklardan,ne kadar gizlemek isteseler o kadar ele veriyorlar kendilerini;mahçuplar ve de biraz sitemkar.
O an sönüyor civalı sokak lambaları;çok ısındık bahanesindeler ama biliyorum ki bana küsler,hem de ilk andan beri.
Bir tek çınar ağacı konuşmaya hazır,bir sorabilsem.Anlatacak tüm olanları ve hepsinin tavırlarını;ama ben hazır değilim,daha doğrusu duyacaklarımı kaldırabileceğimden emin değilim.Bir ara gözlerimiz temas ettiğinde,derin bir nefesle ilk cümleyi salıverecekti,ama durdu;sanırım benim başlamamı istiyor,haksız da değil.
Ah ne güzeldi eskiden!Her şey ne güzeldi ve hepsi ne iyiydiler.Çok özlüyorum eskiyi,ama...Nasıl bu duruma düşebilir bir insan;tek bir tercihle,nasıl en emin olduğu kararla en büyük hatasını yapabilir.
Neyse,bu akşam da sohbete arkadaş yok,bir başka zaman.Ne de olsa zaman en merhametlileri...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder