Translate

Bumerang - Yazarkafe

23 Kasım 2010 Salı

kokunun rengi

   Ninni... Göğsün inip kalkerken, soluklarını dinliyorum... Telefon titriyor ve sen diğer yanına dönüyorsun,ben telefonu susturana dek... Sokak lambasının önünden bir gölge geçiyor, sanki evin içindeymiş gibi... Saçlarını ellerimin arasına alıyorum, burnuma götürüyorum; çiğ damlası gibi kokuyorlar...
   "Bir kızı hayatına aldın mı dönüşü olmaz; sana, bize yakışanı yap!" diyor annem, beynimin içinde; çam reçinesine dönüyor kestane rengi saçların ve ellerim yanıyor sanki... Müzik açık kalsın isterdin; candan çalıyor ve ben senden önce de seviyordum candan' ı ama şimdi... Meğer yıllarca sürer sanıp, birine kalbini açmak ne büyük yükmüş.
   Sıcağını bırakıp su içmek için dahi çıkmak istemiyorum... Yüzünü yine bana dönüyorsun, kolunu üzerime atıyosun; nefesini göğsümde hissetmek hiç ölmemek gibiymiş... Ağlamak geliyor içimden; nedenini bilmiyorum...
   Sana nasıl söylerim' i düşünüyorum... Midem bulanıyor, göğsümde yanma kollarımdaysa uyuşma hissediyorum; aslında sadece panik atak...
   Özrü kabahatinden beter bir hayata, annesine inat konukluklar dahil etmek... Susmalar... Keder...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder