Translate

Bumerang - Yazarkafe

3 Ocak 2011 Pazartesi

bir peri masalı

Yıllar sonra oturmuş sana neden yazdığımı bilmiyorum ve açıkçası nasıl başlamam gerektiğini de. Büyük bir şokla karşılayacağına eminim ve aklına yüzlerce düşünce hücum edecek, belki derin soluklanmalara başladın bile yada –hala devam ediyor musun emin değilim- sakalınla oynamaya başlayacaksın.

Asla aklına ilk gelen geri dönmeye dair bir girişim değil bu; bundan emin olmanı istiyorum. Bir iyi niyet gösterisi falan da değil asla. Sadece bir yarım kalan cümleyi tamamlama gerekliliği.

Seninle oturup saatlerce konuşmayı ve yüzüne bakarak bunları söylemeyi çok isterdim ki; sen asla kabul etmezdin biliyorum. Bu yüzden yazmak zorunda kaldım. Bu satırları okurken aklına ilk gelen şeyi tahmin edebiliyorum; sevgilim var mı merak ediyor ama bilmekte istemiyorsun. Bende söylemiycem; seninle bir sohbetimiz geldi aklıma, bana: “ sana gün gelip de bir erkeğin bana dokunabilmesini sana ne hissettirir” dediğimde; “ lütfen saçma sorularla şeylerle canımı sıkma” diye kızmıştın, hatırladın mı? Bir dergi anketiydi oysa.

Neyse, sana yazma nedenime geri dönmeliyim; dedim ya seninle saatlerce konuşabilmeyi isterdim ama bunları yazmayı beceremem.

Yarım kalmış bir noktayı tamamlamam gerekiyor daha doğrusu senin bilmediğim ve bilmen gereken bir sırrı açıklamam gerekiyor. Bizim birlikteliğimiz boyunca sakladığım ve benimle mezara dek gidecek, kimseyle paylaşmamaya söz verdiğim ama artık acısına katlanamadığım bir sır.

Birlikteliğimize son verenin sen olduğunu sanıyorsun ama aslında sen sadece benim planımın bir parçasıydın. İlişkimiz o kadar kangren olmuştu ki senin saplantılı tavırların yüzünden “bitti” demeye korkuyordum. Ve biliyordum ki seninleyken bir başkasıyla olduğumu öğrenirsen; bana olan nefretinle bana daha bir bağlanırdın. Sevgi olmazdı artık bunun adı; intikam için ilişkinin uzamasına uğraşırdın. Bu yüzden terk eden sen olmalıydın ve aldatan da.

Belki hiç kimsenin midesinin katlanamayacağı bir şeyi yapmaya karar verdim. Sen bir ilişkiye başlamalıydın. Yeni bir kızla beni aldatmalıydın; ben gün be gün bu aptal aşık rolünde senin yok ettiğin kişiliğimle ilişkinin sonunu bekleyen ızdırabı dindirmeye uğraşmalıydım.

Öyle de oldu. Beni aylarca aldattın. Geceler boyu mekanik sevişmelerimizin ne zaman son bulacağını ve bana artık ilişkimiz bittiğini ne zaman söyleyeceğini merak edip durdum. Artık senin bunu bu şekilde sürdürmeye niyetli olduğuna emin olduğumda sonucu ne olursa olsun başka bir şey yapmanın zamanı geldiğini anladım.

Seninle olan ilişkimizin son 7 ayında başkasıyla birlikte olmaya başladım; hem seninle senin yaptığın gibi sadece yatıyorduk, hem de onunla asla seninle hissetmediğim aşkı yaşıyorduk.

Ve ilişkimizi artık bitirmeye karar verdiğinde anladım ki aslında sana olan nefretimle bir başkasını sevdiğimi sanmışım. Oysa senden fazla değilmiş onu sevmem; ne seni ne de onu sevmemişim. Benim ki seni incitmekmiş, seninle yaşadığımsa sadece bir arayışına inanma isteğiymiş.

Şimdi aşk diye, kirlenmiş hatırlara mahkum edilmişken senin evlenecek olduğunu duymayı kabul edemedim. Belki bir intikam dürtüsü diyeceksin ama bunu itiraf etmeliyim ki; seninleyken seni aldatmak için aşık olduğumu sandığım senin en yakın arkadaşındı. Hala çok iyi dostmuşsunuz öyle duydum. Şimdi acı çekme sırası sende; ya bunlara inanacak ve arkadaşını da hayatını da sorgulayacaksın ya da ömrünce bu şüpheyle yaşamaya katlanacaksın.

Sanırım geceleri seni de benim kadar paranoyalı uykusuzluklar bekliyor, tabi küçük bir farkla; sen yatakta yalnız olmayacaksın…
                                                                                               GÖZDE

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder