Translate

Bumerang - Yazarkafe

4 Ocak 2011 Salı

öykü ilerliyor

   ...
   Kız belediye otobüsüne bindi, mahir taksiye binmesini tercih ederdi; çünkü hiçbir filmde belediye otobüsü yoktu. Kız otobüse bindiğinde mahir de binmeyi düşündü sonra vazgeçti; çünkü kız onu tanıyabilir ve belki de tatsız bir durum olabilirdi. “Tatsız bir durum; bunu düşünerek korkmaktan daha tatsız ne gibi bir durum olabilir ki?” diye kendi kendine kızarak kahveye yöneldi. Aslında kahveye gelmek ya da dışarı çıkmak aklının ucundan bile geçmiyordu. Her tatil gününde olduğu gibi evde televizyon izleyebilirdi; gündüz programlarını bilmiyordu mesela.

   Kızın bindiği otobüsten sonrakine mi binseydi? Ya da taksiyle otobüsü takip edebilirdi; taksiciye ne diyecekti? “Öndeki otobüsü takip et” mi, tam da filmlerde ki gibi. Ama hiç birini denemedi, bunları düşünürken kahvede en köşedeki masaya oturmuş ve çayını yudumlamaya başlamıştı bile.
   ... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder