Translate

Bumerang - Yazarkafe

17 Mart 2011 Perşembe

beni yazıyorsun

“hadi ama onlar berbat yazılardı ve biliyor musun tek beğenen sendin” bu doğruydu; tek beğenen kadındı ama tek okuyan da kadındı. Adam hiçbir zaman bir başkasına okutmamıştı, nedeni güvensizliği de olabilirdi ya da beğenilmeyi istediği tek kişinin kadın olması da.


“burada bile sana haksızlık ettim. Seni başkalarına okutman için teşvik etmeliydim ama bana özel kalsınlar istedim; sadece bana yaz istedim” adam duyduklarına inanamıyordu ama kadın haklıydı sanki sadece kadına yazıyordu. Hepsinde kadının izleri vardı ya da o an için varmış gibi geliyorlardı.

“ yaşamak istediğim ne varsa sen yaşıyordun; özgür bir hayat, sürekli değişen kızlar, kelimelerin efendisi bir kurmaca dünyasının tam karşılığı gibi mükemmel bir hayat” işte bu bambaşkaydı; yani mükemmel dediği hayatı düşündü adam. Bumu mükemmel hayat diye içinden geçirmeden edemedi.

“ etrafına bak, ne görüyorsun. Bana bak; ne gördüğünü söyle. Sence mutlu hayat yaşayan biri mi var karşında. Belki de, ödün vermediği için kaybettiğine inanan ama bir türlü olmak istediği kadar normalleşemeyen birini görmek istemiyorsun da; beni yazan sen olmayasın” kadının kafası karışmıştı. Beklediği konuşma bu değildi. İnandığı dünya ya döndüğüne pişman olmuştu.

“hayır anlamıyorsun. Sen değerini bilmediğin bir hayata sahipsin; sana bunu anlatmak istiyorum, bir türlü göremediğin harika hayatının ne kadar özenilecek bir yer olduğunu gör istiyorum” ayağa kalktı, gitmeye niyetliydi kadın ama gidemiyordu. Bir süre adamla karşı karşıya durdular, nefesini hissedebiliyordu adamın.

Adam kadının özlediği kokusunu içine çekiyordu ve de kadının nefesini; derin derin soludu kadını. Gitmesine katlanamazdı bir kez daha. Biliyordu ki; kendi gibi konuşsa kadın gidecekti, faklı sözlerdi kadının beklediği.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder