Dilimdeki yalanımsı tat,
kulağımdaki sesinin gerçekliği gibi değildi hiçbir zaman. Mola yerlerinde
arananların uykusuz bekleyişlerine ses olan; bekleyenini arayanlara özenip,
telefonunun kapalı olduğunu söyleyen metalik sesle tatmin oluyordum; numaranı iptal
ettiğini bile bile. Acıyordum kendime ve şirkettense içiyordum bayat bedava
çayı; midemin kanatsın diye.
Herkes uyurken, çokça film
izliyordum geceleri; aşka teğet geçen sahneleri bile sansürleyerek. Yasaklı
kelimeler atlasımda yüzlerce farklı tarifte “sen” vardı ve bir o kadar hüzünbaz
tarifli “aşk”. Şiir yazamıyordum asla ama her yazma girişimimde adının tersten agrostiji oluveriyordu karaladıklarım. Şaşırıyordum, şaşırmayı unutmuş sakinliğime.
Sen uyanıyordun ben uyuyordum, ben uyanıyordum
sen; ben olmayan herhangi biriyle uyamadan az evvel, sevişiyordun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder