Translate

Bumerang - Yazarkafe

20 Nisan 2012 Cuma

1

   Etiketsiz etler misali doğa ananın çağrısına uymuş, yollara dökülmüş; yolun bir yere götüremediği ve de durduğu yerde gölgesiz kalmış kayıp ruhlar sığınaklarındandık; ikimiz.
   Sen bana gelmedin, bende sana. Seni hissediyorken, göremiyordum; gördüğümde hissettiklerimden hissis kalacak kadar etkine girmiştim.
   Senin parçalarından bir zerre olmak istedim, seni benden var etsinler demekteydim; her önüme gelene. Cümlelerim sende başalyıp, sende sonlansın diye uzun yazmalar geceleri geçirdim. Hepsini, yeterli biriktiklerine inandığımda, insanların önlerine döktüm. Ruhları gülümsedi evvela, bedenlerinden inançlı terler aktı, gördüm.
   Gözlerinden görmek istedim; evreni, sesin sesim olsun istedim, varlığım varlığında erisin yok olsun diye kendiliğimden vazgeçtim, yasaktı "ben" demek senden sonra. 
   Geleceğim, geçmişi sildi. Gözlerinin mavisi oldu tek evreni renk; maddeler senin birer uzuvlarınsa görünüyorlardı bana, geri kalanlar yalandı. Sana kucak açınca sevgi geldi ellerime; ılık ve ıslaktı biraz da. Kokusu bambaşkaydı, hiç koklamadığım türden; hani bir başka dünyadan sanki.
   Geceleri senin rüyalarına yatıyordum; çünkü sende uyuyordun. Mırıldanıyordun diğer tarafına dönerken, içim kıpırdanıyordu sende. Seni gizlemek istiyordum herkesten ve de haykırmak istiyordum kayıp ruh taşıyan organik çürüngen bedenlere.
    Çürümek yoktu bize, AŞK vardı, sen vardın, sen vardın. Bulunmuştu ruhun diğer yanı; eksik değildim artık. Bir bütün eşit olmayan parçalarıydık; huzurla yapıştırıldık ve SEN olduk; sende...
  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder