Translate

Bumerang - Yazarkafe

9 Temmuz 2012 Pazartesi

Düşlerde ki...misin?

   Yalnızlık iyi geliyordu; eksikliklerinden arınıyor, başkalarının hayatlarına imrenmiyordu. Çoğu anlarda bir film izlemek, nadir beğendiği dizilerden birinin daha izlemediği bir bölümüne denk gelmekle avutuyordu kendini. Mutlu olmaya benzer duygunun içinde birikimden zevk alıyor; bazense gerçekten mutlu oluyordu.
   Kendi gibi insanları avutuyor, kendine benzemeyen kızlarla(sadece kızlarla) sohbeti seviyordu. Aşktan behsedenlere, aşkı lanetlemelerine neden olabilecek kötümser hayat hikayeleri anlatıyordu. Bir başkasının başından geçti diye başladığı her hikayenin daha yaraları tazeyken, eğlenceli muhabbetlere meze yapıp etrafındakileri eğlendiriyor; sonrasında yalnız kaldığı ilk saniye ölmeyi özleten bir sıkıntıyla kıvranıveriyordu.
   Hoşlandıkları da vardı kendinden hoşlananlarda. Biri umutsuz bir aşk kıvılcımı çaksa; gözünde bambaşka bir yere koyarken, kendiyle birlikte olmayı isteyen herkesi kendinden uzak tutuyordu.
   Çikolatayla avunan vücudu; nadir de olsa salgılanan testesteronla ızdırabın ötesine geçmesine neden oluyordu. Erkek olmayı unutmak, hayatı nötr yaşamak, mutlu düşüncelere zehir tohumları ekmek bambaşka bir duygusuydu. Kontrolsüz bir reflekstti.
   Yine de düşlemekten vazgeçmiyordu. Bir puzzle misali tamamlıyordu aklındaki sevgiliyi. Her parçası için bir bedel ödemesi gerekliydi ki çokça ödemiş ve daha fazlasına da hazırdı. Ömrü çürüyen bedeninden hızlı erirken, umudunu; var olması muhtemel ama birlikte olmaları, olasılık hesaplarınca bol küsüratlı bir denklemin şifreleri peşi sıra koşar adım yok oluşuna gidiyordu.
   Düşlerde ki sevgili mutlaka vardı; bulunmalı ve yaşanacak her güzel şey yaşanmalıydı. Sevgili düşlerden de güzeldi ama vardı. Düşlemek sevgili gibiydi; zevk veriyor ama geçici anlarda yaşanıyordu.

1 yorum:

  1. Paylaşımlarınız işimizi gördü ve sık sık bloğunuzu takip etmeye başladık.Asp tasarim firması olarak paylaşımlarınızın devamını bekliyoruz.

    YanıtlaSil