Sessizsiniz; gecenin alacakaranlığı misali, yorgundum;
yokluğunuzdan, yalnızlığıma çare olmadınız ya yine de alışıktım size…
Öfkesi geçirgenleşmiş “özür” lere hazırlık akşamındayım; iyi
mi kötü mü yaptığımın bilinçsizliğinde ardınız sıra pişmanlıklarınızdayım.
Metroda kitap okuyorum, karşımda kitap okuyan bir kız;
havaalanından gelmiş sevgilisine gidiyor- telefondaki konuşmasından öyle
sanıyorum- O’da benim gibi kesik ve sıkkın nefesler alıyor.
Kızın güzel olup olmadığına karar veremiyorum. Benimle son
durağa kadar gelsin istiyorum ama iki durak sonra inecek; sevgilisi sandığımla
telefonda ki görüşmesinden duydum.
Küçük bir çantası var; yakın bir yerden geliyor olmalı, ya
da kısa kalacak. Beyaz bir gömlek giymiş, altında siyah sutyenini
görebiliyorum, nike eşofman ve terlikle tatil havasında; belki de kavga
etmişlerde apar topar sevgilisine özre gelmiş. Akşamı beklemeden hemen
sevişecekler mi acaba?
Kaçan kaçıncı fırsat; numarasını dahi isteme fırsatı
bulamadan ineceği durağa geldi, bense gideceğim birkaç durak boyunca O’nu
düşleyerek acı çekicem. Güneş gitmiş, onunla beraber sönmüş gibi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder