Translate

Bumerang - Yazarkafe

9 Ekim 2012 Salı

Kampüs-hane

   Arş. Gör. D. Karlı
   Arş. Gör. B. Karlı

   Önünden geçen kaç kişi kafasını kaldırıpta kapıda yazan isimlere bakmıştı. Bakıpta dikkat kesilenlerden, kaçı bu manzaraya özenmişti veya olumlu bir düşünceyle iç çekmişti. Karı koca olmalıydılar; kesindi!
   Akademisyenlik yolunda bir çift. Aynı odayı, aynı evi, aynı branşı paylaşıyorlardı. Daha çoktu ya paylaştıkları ama insanların gördükleriyle düşündükleri zaman aralığında akıllarına takılan bunlardı.
   Ortak yarıştaydılar; birinin yayınına diğeri ismini yazdırıyor muydu acaba? Birbirlerinden esinleniyorlar mıydı, makalelerini gizliyorlar mıydı birbirlerinden?
   Sıkılmıyorlar mıydı; geceyi gündüzü tüm yirmidört saati birlikte eritmeye. Arkadaşlar ortak, iş yeri, yatakları, tuvalet ve banyoları da ortaktı. Yüzlerinden, şikayetleri varmış gibi durmasalarda sıkılmaz mıydı bir insan; özgürlüğü sınırlatan bu hayattan. Sahi ya; evlilikte özgürlük ne kadar söz sahibi olabilirdi?
   Akşam yemek yerken; "günün nasıl geçti" sorusundan yoksun bir aileyi, bu coğrafya da kaç kişi düşünebilirdi? Değil mi ya; evin hanımı kocasına soracaktı ve koca cevap verip bu kez soruyu eşine geri iade edecekti; "sen neler yaptın bugün?"
   Evde pişenin işe; işte yaşananın eve sıçramaları nasıl önlenirdi?
   Akademisyenin akademisyenle evli olması anlaşılır şeydi de; bunca ortaklıkta evliliğin zarar görmemesi mucize olmalıydı.
    Yine karamsar düşünüyor olmalıyım; sahi, kıskanıyor olabilir miyim? İlkin özenmedim desem ne kadar yalan olursa, derinlemesine irdeleyince o kadar da güzel olmadığını itiraf etmezsem bir kez daha yalancı olmuş olurum.
   Ortaklıkların ömrü, serbestiyetliklerin kesişme noksanlığındadır; bence! Sahi ya Sizce?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder