Translate

Bumerang - Yazarkafe

20 Kasım 2012 Salı

elleri(N)m

   Karma'sıyla kavgalıydı. Hayatının neresinde, kime, ne kadar kötü davranmıştı ki, mahkum kaldığı hayata katlanmak için tövbe edebilsindi. Hangi "ah" bu kadar derin ve uzadıya bir eziyet dizisi yaratabilirdi. Böyle bir günah, insanın insana yapabileceği herhangi bir şeyin hiçbiri böylesi bir bedel gerektiremezdi.
   Kelimeleri dinledi; O'nun sesinden. Dudaklarına vurgundu; gözlerinden bakmaya fırsat bulamadığı ya da bakarsan ayıp olur diyerek utandığı dudaklarına. "Kadınım" demek isterdi, el ele liseliler gibi olmasa da elini tutmak isterdi; sıcak mıydı teni yoksa uzak mı? Bilemedi!
   Nefesinde ki mentol tadının ayırımına varmak isterdi; ağzının laboratuvarında.
   Bir bedenin ne kadarı bir diğer bedene sığabiliyordu; öğrenmek isterdi. Öğrenemedi!
   Yanılmış deneyimler atlasını kapatıp, günahlar dolabına kilitlemek isterdi; sonsuza dek, sonsuz yoktu sadece son gelene dek.
    İlintili olmak değil, ilgili olmak için; "geldim" demişti, duyan olmadı sesini. Birinin kulağına fısıldasın isterdi rüzgar. Damdan düşer gibi, kazara olsun diye bunca zaman beklemişti; hesaplı harcadığı yıllarda. "Beklemediğin an gelendir" diyen dervişi dinleyip beklememiş gibi yapmıştı ya asla aklından çıkaramamıştı.
   Sevmekten öte sevilmek isteğiydi; düsturu. Dağıınık kaldığı her ilişkiden yorgun zihnini emanet edilebilesi biri gelsindi tek derdi. Ruhunun yağını fütursuzca harcamış, kalmamıştı yeterince.
   Bekledi, bekletildikçe.
   Belkileri önünde, keşkeleri ardında; kah yürüdü çokça da süründü. Eli elinde biri kaldırsın istedi; doğrulabilmek değildi derdi, eli eline değsindi yegane isteği...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder