Translate

Bumerang - Yazarkafe

18 Aralık 2012 Salı

Sonumuza dek

   Neşeyle kalkıyor yataktan, kız. Ondan çok da uzak olmayan başka bir yataktan, gecenin yorgunluğuyla, kendine gelmek için yataktan zoraki bir enerjiyle çıkıyor adam.
   Rüyaları uzun zamandır uyutmuyor adamı; uyumamak tek çözümü ama o da uzun vadede mümkün değil. Kız ise uykuyla kaçıyor hayatında ki kaotik hatalarından. Yaşam kıza uyanıklığı zindan edip; uykuya sığınmaya mecbur kılarken, adamı; uzun geceler uyumadan direncinin son noktasına dek sınıyor. Uyanmak sığınak olmasa da, uyanık olduğu zamanlar da kaçabiliyor adam.
   "Hangimizin ki daha iyi?" diye soruyor adam, kıza. Kız ne cevabı biliyor ne de yorum yapmaya yeterli cesaret bulabiliyor. İkisi de kendi içinde sancılar barındırıyor aslında. Kötüsünün iyisi hali misali...
   Birlikte huzurlular; ayrılıkları ise tatlı kederleri oluveriyor. Varlıklarını hissettikçe birbirlerinin; tutunuyorlar hayata. Ne kabuslar, ne hayatın kabustan beter realitesi korkutmuyor; tek başlarına oldukları zamankiler kadar. Hayata tutunmak için bir çift elleri daha var artık; kim yukarı çekiyor hangisi düşme potasında, belirsiz.
   Gözleri, gözlerine teselli verirken, aynı anda teselli bekliyor. Kim daha yaralı, kimin sancısı daha derinde. Hangisi iyileşimsiz bir sorunu büyütüyor; kanser misali.
   Asla; birbirine muhtaç düşkünlükte değiller. Tek oldukları zaman ki gibi, yine çözümü bir başkasının ihtiyaçlığında tedavi edilmesini reddediyorlar.
   Açılan bir kapı; bir başka uçurumu barındıracaksa kapalı kalmalı, bunda hem fikirler. Kesinlikle her çözüme de hazırlar ve devam edecekler, belki de sonlarına dek...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder