Translate

Bumerang - Yazarkafe

14 Aralık 2012 Cuma

Şükür ki...değilim!...ben...bu kez

   İronilerle yaşlandıran, yaşam; hayatımızdan kesitleri, ne çok tekrarlıyorsun, başka bildiğin yok mu senin?

   Gün gelir, kor gibi bir sancının aynısından bir başkası muzdarip olur. Bu kez ya seyircisisindir ya da aktivisti.   Birebir benzerdir; yaşadıklarınla yaşattıkların. Nerede durmalıyım, bilemezsin ya da ne yapman gerektiğini. Bir ızdırap halinin son bulmasını sağlamak, kendini mahrum bırakmak oluverir. Bu kadar iyi olabilir mi herhangi bir insan?
   Bencilliği ezberletir, öğrenmek istemesen de. Öyle ya, acımasız olduğunu defalarca dilde kaydırsan da; gerçeğini anlamak o kadar da kolay değildir aslında. "Ya sen, ya O" der...
   biri acı çekerken, ödediği bedel senin ön ödemeli mutluluğun oluvermiştir. Oysa zamanında sende birini mutlu etmişken, en büyük sancılarınla; yine de arkanı dönmek vicdanına terstir. "Ben" diyemezsin bir çırpıda; egoistlik ölümcül günahlardandır diye öğretilmişsin, insan vahşi yaşama uymamalı düsturun seni azad etmez bir türlü.
  Kendin ne çektiysen, şimdi bir başkası çekerken; erken sonlansın ızdırabı diye daha bir acımasız olmak mıdır doğru olan. Acı çekmesin diye ötenazinin etik tartışması gibidir; içindeki açık oturumlar. Bu bile gölgeli mutluluk iken başlı başına; diğerini göze alamayacak kadar yaşamış ve yaşlanmışsındır belki de.
   İçinde gözyaşı kurumamış mutluluk, gözyaşlarının senin olduğu; bir başkasına hediye mutluluğa tercih edilmeli midir?.
   "Şükür ki bu kez ben değilim" şükretmek için bir neden midir?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder