Translate

Bumerang - Yazarkafe

4 Şubat 2013 Pazartesi

uyumalı mıydı?

   Her yaşanan senden bir tanıktır, her beden de tuzun kalır...

   Adam kendine gelemiyordu, kız hem ağlıyor hem de bir şey yokmuş gibi davranarak adamın kendine bir an evvel gelmesine çabalıyordu.
   Yanlış olan bir çok şey vardı, hatta her şey yanlıştı. Zaman akması gereken yönü şaşırmıştı. Hiç bir rüya bu denli kusursuz ayrıntılı ve uzun olamazdı. Bir uyumalık zamana sığacak hayat değildi.
   Kızdan ayrıldıktan sonraki tam 9 yılı yaşamıştı adam. Tüm acısını hissetmiş, yeni saydığı bir sürü benlik inşa etmişti ve şimdi hepsi yalan mıydı yani? Bir rüya olması mümkün değildi. Ancak filmlerde olurdu bu metafizik kaos, ya da efsanevi din dogmalarında.
   Kız, yataktan kalkıp içeri gitti; bir bardak su ve bir hapla geldi. "Al, aşkım. İlacını al belki dün gece almamışsındır", ilaç mı? İlaç mı kullanıyordu? Belki de... Belki de, evet ya neden olmasın; ilaç olabilirdi...
   Bu denli kusursuz sanrılara şahit olmuştu, farmokolojide ki deneklerde. Kendisininde bizzat denedikleri vardı ama bu kadarı mümkün değildi. Hiç bir anatomik mümkünatı yoktu, ne de metafiziksel.
   Kız elindeki ilaçla bekliyordu ama... Adam bir an kıza baktı, tüm masumiyetli ifadeleri barındırıyordu hala yaşlar süzülen gözleri.
   Yerinden kalkıp, kızın elini tuttu ve yatağa yanına oturttu. Elindeki ilacı masaya bıraktı, suyu alıp içti. Kıza sarıldı ve kız onca zaman hiç ağlamamış gibi bıraktı kendini. Hıçkırarak ağlıyor, adam da onunla birlikte sarsılıyordu. Çok üzüldü, içindeki kaosu unutarak, kızı bu denli korkuttuğuna. Kızın kokusunu tanıyordu, hem de her şeyden çok daha iyi biliyordu. İçine çektikçe, ruhunun kayıp kısmına değmişçesine hafiflediğini hissediyordu. Serbest bıraktı kendini, kızla ağlamak istedi.
   Kız, adamın boynunu öpüyordu ve duyulur duyulmaz; "seni çok seviyorum, hem de çok" diyordu. Adamın içinde akan sıcak bir duygu kızın saçlarına itiyordu adamı. Öptü saçlarını, dudaklarını da.
   Yataktaydılar, uzun çok uzun zamanlar evvel yaşamıştı ya bu duyguyu ve şimdi bu güzel duygu uyumaya çağırıyordu adamı. Uyumak, bir kez daha. Uyumalı mıydı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder