Translate

Bumerang - Yazarkafe

16 Haziran 2013 Pazar

elleri(n)(m)

   ...kendi korkusuna bulanmış, özgürlükler gibisin.

  Neden yer işgal ediyorsun bakışlarına inat, çiftli koltuklarda tek başına oturuyordu. Tekli koltuklar, hastalıklıların sayısı azalsın diyeydi herhalde ki, sayıları çok azdı.
   Başını, koltuğa oturur oturmaz, kitabına gömüp aldırmazlık maskesiyle; diğer bakışlardan kaçmayı hedefliyordu. Aynı zamanda yalnızlığı da unutabildiği anları da oluyordu.
   Koltuğunun diğer yanına, kendisi koridor tarafında oturduğundan pencere kenarına, biri müsade isteyip oturdu. Gelen bir kızdı. Bakmayacak, yanlış bir anlam çıkarmasına imkan vermeyecekti; kararlıydı. Kitabının üzerinde kayan gözlerin geniş açısından; etek boyu, teninin rengini görebiliyor, ve buram buram şeker yanığı-baharat karışımlı kokusunu alabiliyordu. Isınmış tene ilişmiş koku kızın kokusunu daha tatlı kılıyordu.
   Okuduğu kelimelerin üzerinde kayan gözler, beyne pek bir veri taşımıyordu. Hikaye birleştirilmez şekilde kopmuştu. Hayal ve kitaptaki hikaye iç içe geçmişti. Bir yandan da; olasılıksız hayallerden medet umacak denli zayıf oluşuna kızıyordu.
   Kızın eli, ilk defa kendi eline çarptığında; koltuk ve mahremiyet sınırını aştığını düşünerek toparlandı ve kızın aklına gelebilecek düşünceden ötürü kendinden nefret etti. Kızın eli bir kez daha tenine ve hatta kitabı tutan ve de kızdan uzak olan eline temas etmişti. Nasıl'ı düşünürken, kızın eli elinin üzerine gelip oturdu.
   Beyni alev almıştı, kalbi beynini söndüryor muydu yoksa ateşliyor muydu; emin değildi ama hızlı atışlarını durdurmaya imkan yok gibiydi.
   Başını kitaptan kaldırdığında, kulakları zonkluyordu, kızın gözlerini üzerine diktiğini farketti. Ya da yanılıyordu. Refleksle çektiği gözlerini tekrar kıza çevirdiğinde, kızın gerçekten kendine baktığına artık emindi. Şaşkınlıkla karışık, ya da yüz kaslarının kasılmasıyla, kıza tebessüm etti. Kızda gülümsedi.
   Yeniden kitaba eğdi başını; çünkü ne yapması gerektiğini bilmiyordu.
   Elini sıkabildi kızın; kabul ediyorum ya da başka bir şey ifade eder miydi bilemeden sıkmıştı kızın elini. Ve baş parmağıyla kızın tenini okşadı, bu daha anlaşılır bi mesajdı. Kızın eli hala geri çekilmemiş, her ne yapıyorduysa yapmayı kararlılıkla devam ettirmişti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder