Translate

Bumerang - Yazarkafe

4 Ekim 2010 Pazartesi

karmaşık

   Annesinin en değerli biblosunu kırmış ve suçun üzerine kalmayacağını bilen, yakalanmayacağını bilen bir çocuğun ruh halindeyim. İçimde henüz tanımadığım bir burukluk var, yaramazlık yapamayacak kadar sıkkın hissediyorum kendimi. Vicdan denen olguyu bilemeyecek kadar erken bir dönemimde ama fazlasıyla etkisini hissediyorum; adını bilmiyor olsam da.
   Kafasının içinde annesinin sesleriyle kendini azarlayan, daha evvel yaşamadığım kadar karmaşık duyguların saldırısındayım. Midem bulanıyor sanki, hasta olsam keşke. Annesini seviyorken, gözlerinden kaçacak tek kişilik bir dünya arıyorum, daha gitmeden annemi özledim.
   Uyumak istiyorum; hiç uyanmasam, annem saçlarımı okşasa: "senin yaptığını biliyorum, önemli değil; seni affediyorum" dese, yanağımdan öpse, kalksam ve yine oynasak gözlerinde bana olan sevgisini görsem.
   "Telafisi olan şeyler için neden kendini bu kadar üzüyorsun" biliyorum anne ama ya telafisi yoksa, ya hayat senin korumandakinden daha acımasızsa, ya senin kadar bağışlayıcı değilse. Ya sorun biblo değilse; kırılan biten çocukluğumdan kalan son parçamsa, ya artık büyümek zorundaysam ve istemiyorsam.
   Büyümek hayalkırıklıkları içeriyor, bilmemem gereken bir yaştayım ama biliyorum anne; büyümek kötü...
  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder