Translate

Bumerang - Yazarkafe

24 Kasım 2011 Perşembe

ipotekli hayatlar

   "Seni tanıyorum, tanıdığım seni seviyorum; bu bana yeter. Lütfen sus!"

   Ne çok denedim, o kadar çok istedim ki; seni anlamayı. Aşık olmayı, aşkımın sende tomurcuklanmasını. Geceleri rüyalarına yatmak yerine, teninin kokusunda seni seyretmeyi öyle çok arzuladım ki; SEN dedim tüm yarım yamalaklıklarıma.
   Bu cümleler eskide kaldı, yaşlanmışlıklarımla yan yollarda, unuttum sevmeleri. Sabah yalnız uyanmayı sever olmaya alışır olduk, kabullendim. Gizli gizli pencerenin altına gelmiyor, adını dahi bilmediğim seni ailenden alıp düşlerime katmıyorum, hayli akşamdır. Normal kızları da anlar oldum; onlarda sen, sende onlar olamazsınız.
   His aynı değil, yollarda. Ayrı hayatlar yeşerttikçe, bir çok ben biriktirdim; hiçbiri seni sevmeyen. Düşlerimi portmantoya astığımdan beri; sevmesem de sevişilebilindiğini öğrendim.
   Şimdi; öyle bir yerdeyim ki...
   Artık tanımlayamadığım ben, unuttuğum seni sormaz oldu. Sana yazıyorsam; sen kendini "SEN" sanıyorsun diye değil, sadece yazmakla hafızamın pasları silinsin diye.
    SEN sizlikle, BEN sizlik arası bir kişiliksizlikleşmenin tam ortasındaydım ki elimden tuttu; "yaz" dedi. Aynı oyun yine yeniden bile bile başladı; bir kez daha ama asla son kez değil.
   Hasretlere alışmak için, mecburi hayatlara talip olduk; vade farksız bilmem kaç taksitle.
   Gecelerde bir kaç cümle ile gizlerimize dokunup kendi kendine tebessüm edebilmek demektir; bir kaç kelime ve belki bir tek cümle kurabilmek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder